25 Eylül 2014 Perşembe

Alınmadın değil mi?

 Kafamın en derinine kazıdıklarımdan bir taneside hayatın hiçte bizim beklediğimiz gibi adil olmayışı. Ne hayat ne insanlar hiç biri adil değil, hiçbirinden hiçbir şey beklemeden yaşamayı hayatının bi parçası haline getirmek zorundasın. Aksini iddaa ediyorsan eğer seni ne bekliyor söyleyeyim mi? Koca bir hayal kırıklığı.. 

Sonrasında üzüntüler geceler boyu ağlamalar. Emin ol ki seni kimse anlayamacak yeri gelecek sen bile kendini anlayamayacaksın.

Kendine kızacaksın, gerçeklere sırtını dönüp hayal dünyandan payına düşecek küçücük bir sevgiye, küçücük bir adiliyete olan açlığına teslim oluşun için.  Sen bile kendine fazla gelirken bir başkasının seni gerçekten kabullenip sana kırılgan bir eşyaymışcasına özen gösterebileceğini hayal edebiliyor musun? Edemezsin. Çünkü öyle bir hayat yok.  Sen en masum duygularınla bir köşede oyalanırken hiç beklemediğin yerden gözlerindeki okyanusu kıyısına vurduracak şeylerle karşılaşırsın. Hemde buna neden olan en sevdiklerindir. En zoruda bu değilmidir? En sevdiklerin tarafından istemediğin bi durumda öylece buluvermek kendini. 

 Sen yinede kırılmasınlar diye hiç bir şey söylememeyi seçersin, içine atarsın dilinin ucuna kadar gelen sitemkar cümleciklerini. Önlerine taşlar döşeyip kalbinin derinliklerine delikler açarak gömülmesine izin verirsin. Yutkunursun ağlamamak için kendinle savaşırsın ama sen mücadele ettikçe üstüne yenileri eklenir ve daha fazla dayanamayıp bir anda kendini hıçkırıklar içinde buluverirsin. Öylece herkesin içinde ağlayan bir sen. Ne kadar küçük düşürücü bir şey değil mi? Çaktırmamaya çalışıp elinin tersiyle gözlerinden süzülen yaşlarını silerken gülmeye çalışırsın bi de. Üstündeki o ezilmişlik duygusunu sindirmeye çalışmak bunun içinde kendine, ağlayışına  hakim olamıyorken gülmek için uğraşlar vermek. Sonra bi anda iyilik meleği kesilirler ve sana seni sevdikleri için küçük sakacıklar yaptıklarını söylerler. Evet küçücük şakacıklar. Senin orada nefesin kesilinceye dek ağlamana sebep olan küçük şakacıklar. Kafanda fırtınalar estiren küçük şakacıklar. Ve sonra 'Alınmadın değil mi?' sorusu boy gösterir. Yok canım neden alınayım? Benim duygularım yok insan değilim ben amına koyayım diyemeden, yüzlerine bile bakmadan bulunduğun yerden uzaklaşmaya çalışırsın ve bu dünyanın en kötü hislerinin babasıdır çoğu zaman.


 Peki ne için tüm bunlar? Onuda söyleyeyim mi? Koca bir hiç.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder